Bu konudaki okumalarım, tecrübe, gözlem ve tüm birikimlerim sonucunda sağlıklı yaşam ve beslenme ile ilgili inandığım görüşlerimi toparlamak istedim. Hemen belirtmeliyim ki bunlar bilimsel sonuçlar değil ve şüphe ile yaklaşılacak bir tez olarak ele alınmalı. Kaldı ki bu konularda bilim sürekli gelişiyor ve geçmişte doğru tespiti yapılan hususlar yanlışlanıyor (ki bilimin gereği). Bir süre sonra bu doğrularda da şüpheler oluşuyor ve hakikat net olarak ortaya konulamıyor. Süreç hâlâ devam ederken büyük oranda karanlık alan var.
Öncelikle burada yazdıklarım bilimsel çalışmalarla geliştirebilir ve hakikate ulaşılabilir. Asla bir tavsiye değildir.
Sağlıklı yaşamda yüzlerce değişken var ve sağlıklı yaşamda "her insan bir dünyadır", "insanların içinde kopan fırtınalar tahmin edilemez" deyişlerinde yer bulduğu gibi doğru kombinasyon kişiden kişiye değişir. Dışarıdan vücuda alınan mikrop, kötü hava, radyasyon vs. patojenler ve/veya zararlı etkenleri göz ardı edersek başat olan değişkenlere öncelikle bakarsak; en büyük pay genlerimiz ki bu da binlerce yıldır nesilden nesile aktarılarak bizi programlamış. Genlerimiz olarak özetlenen bu değişken aslında esas olarak düşüncelerimiz, düşünce yapımız. Daha sonra yaşam tarzımız başlığı altında beslenme, spor, beyin jimnastiği vb. vücut ve zihinsel aktivitiler geliyor.
Benim düşünceme göre düşünce yapımızı değiştirmek; bu çerçevede moral faktörleri güçlü tutup yıpratıcı stresi ortadan kaldırmak sağlıklı yaşamda çok önemli. Stresi kontrol altına almada değişik yöntem ve teknikler olsa da burada bu konuya girmeyelim.
Beslenme konusunda; her insanın kişisel programı farklı olduğundan rüzgâra karşı durmamak önemli. Atalarının da uzun yıllar bulunduğu yörenin besinlerini tüketmek gerekiyor. Yani Anamur'da Anamur muzu, Çikita muz değil, Ankara'da muz değil Ankara armudu, tahıl ağırlıklı beslenme, Angus eti değil Ankara keçisi etiyle beslenme. Dolayısıyla pratik kolaylığı açısından kısa süreler dışında bulunduğu coğrafyada yaşamak. Geçiş yapılması zorunluysa, insanoğlunun mükemmele yakın uyum özelliğini de dikkate alarak yumuşak geçiş yapmak. Ürünleri mevsiminde tüketmek. Aksinin; maliyet, karbon ayak izini artırma mahzuru dışında doğal koşulların zorlanarak yetiştirilmesi için yapay etki, katkı, GDO vb. etmenlerden dolayı beklenen fayda vermeyeceği, hatta zararlarının olacağı. "Her şey zehirdir, esas olan miktardır." çerçevesinde yeterli, günlük enerji ihtiyacını aşmadan, bitkisel - hayvansal, asidik - alkali, protein, vitamin, mineral vb. vücudun ihtiyacı olanı ihtiyacı kadar almak vb. dengeli beslenme ve diğer genel kabul görmüş hususları tekrar etmeyeceğim bile.
Bedensel ve zihinsel aktiviteler de kişi özelinde düzenli olarak mutlaka sürdürülmeli.
Sağlıklı yaşam bir kitaba, hele böyle bir paylaşıma sığmayacak kadar geniş bir konu.
Bir yerden başlayacaksak da kendimizi telkin ederek kendimizle barışık olup stresi kontrol edip yukarıda belirtilen başat hususlardan başlamak da fayda var diye nacizane düşünüyorum.
Konunun uzmanları bu çerçeve doğrultusunda görüşlerini paylaşabilirlerse mutluluk duyarım.
Comments